*İki yaşına kadar kazanılan temel beceriler (emekleme, yürüme, yakalama, minik koşmalar vs.) iki yaşından itibaren kontrollü ve uyumlu haraket repertuarına dönüşür. Bu yüzden fiziksel gelişiminin çok hızlı olduğu 2-6 yaş arası çocuklarda Cimnastik Eğitimi özel bir önem taşır.

*Bedenin fiziksel yapısını güçlendirmek, düzeltmek ve bedenin çevikleşmesini sağlamak, vücuttaki eklem ve kas yapısını kolay şekillendirmek , vücuda esneklik, kordinasyon, denge kazandırmak amacıyla yaşına uygun bir Cimnastik Eğitiminin erken yaşlarda başlaması gerekir.

*Cimnastik Eğitimi alan çocuklar, yaşıtlarına göre beden gelişiminin yanı sıra; zihinsel gelişim bakımından, problem çözebilen, daha yaratıcı, özgüven sahibi ve daha aktif bireyler haline gelir. Sosyal gelişim bakımından ise, iş birliği ve yardımlaşma içinde olan, kurallara saygılı ve sorumluluk sahibi bireyler olur.

*Ayrıca Cimnastik ve Spor eğitimi çocuklarda hiperaktiflik, duruş bozukluğu gibi problemlerin oluşmasını minimize eder. İleride karşılaşılabilecek hastalık risklerini de ortadan kaldırmaya yardımcı olur.

* Cimnastik Eğitimi bunların yanı sıra çocuklarımızın ilerleyen yaşlarda bedenen olduğu kadar ruhen ve ahlaken de sağlıklı olmasını ve birçok kötü alışkanlıklardan uzak durmasını sağlar.

*Mini Kampüsümüzde düzenli aralıklarla, alanında uzman branş öğretmenlerimiz ile birlkikte Armada Spor Akademi (#armadasporakademi) tarafından Cimnastik Eğitimi verilmekte ve çeşitli sportif faaliyetler uygulanmaktadır. Ayrıca grup öğretmenlerimiz tarafından her gün küçük ve büyük motor haraketlerini içeren, çocuklarımızın fiziksel gelişimine katkıda bulunan planlanmış oyunlar ve faaliyetler uygulanmaktadır.

Not: Cimnastik Eğitimi için ek ücret talep edilmemektedir.

* 0-6 yaş döneminde çocuklarımızın beyin gelişiminin %70 tamamlanmaktadır. Zihin gelişimine katkıda bulunan en önemli faaliyetlerden biri de bir başka dil öğrenmektir. Yabancı Dil eğitiminin başlangıç yaşı konusunda farklı görüşler vardır. Ancak "Kritik Dönem Hipotezi" (Patkowski 1994) bu konuda en yaygın kabul gören yaklaşımdır. Bu hipoteze göre yabancı dil öğrenmek için ideal yaş 2-12 yaş olarak kabul edilir. 2 yaşa kadar yavaş yavaş ana dilini öğrenmeyi tamamlayan çocuklar, yabancı dili de öğrenmeye hazır hale gelir.

*Asıl amacımız, zihnin en açık olduğu ve dilin evrildiği bu dönemde çocuklarımızı yabancı dille tanıştırmak, sağlam temeller atmak ve böylece çocuklarımızın zihinsel gelişimini sağlamaktır. Ayrıca küreselleşen dünyada birden çok dil bilmek artık kaçınılmaz hale gelmiştir.

*Mini Kampüsümüzde alanında uzman branş öğretmenleri tarafından farklı yaş gruplarına uygun hazırlanmış etkinliklerle, oyunla, müzikle ve yardımcı kitaplarımızla eğlenceli hale getirilerek Yabancı Dil eğitimi verilmektedir.

Not: Yabancı Dil Eğitimi için ek ücret talep edilmemektedir.

*Her birey eğitim, iş ve aile hayatında, ikili ilişkilerde, aslında hayatının her anında doğru bir iletişime ihtiyaç duyar. Bunun da ilk adımı okul öncesinde atılmaktadır. Çocuklarımızın dili doğru kullanabilmeleri, duygu, düşünce ve isteklerini ifade edebilmeleri, başkalarını dinleyip anlayabilmeleri için okulumuzda çok çeşitli içeriklere sahip Türkçe-Dil Etkinlikleri planlanmaktadır.

* Bu planlamada 2-6 yaş arası her yaş grubuna uygun sanat, drama, müzik gibi farklı etkinlikler yer almakta ve verilmek istenen kazanımlar daha çok oyun eşliğinde verilmektedir. Bunun yanı sıra, doğru kalem tutma, çizim ve boya çalışmaları, birleştirme ve tamamlama çalışmaları, Türkçe-Dil kitap çalışmaları ve sözel çalışmalar yer almaktadır.

*Ayrıca okul öncesi büyük yaş grubumuz da çocuklarımızın ilköğretime geçişini kolaylaştırmak, hazırbulunuşluk düzeylerini desteklemek amacıyla harfleri tanıma, doğru seslendirme ve çizim çalışmaları gibi okuma yazmaya hazırlık çalışmaları yapılmaktadır.

*Mini Kampüsümüzde yaşanılan her ortamda dili geliştirmek için fırsatlar oluşturulmaktadır. Böylelikle çocuklarımız anaokuluna devam ettiği süre boyunca fiziksel, sosyal, duygusal, bilişsel ve özbakım becerileri gibi tüm alanlarda eşit şekilde desteklendiği gibi dil gelişimi alanında da desteklenerek ilk öğretime tam anlamıyla hazır hale getirilip mezun edilmektedir.

Okul Öncesi (2-6 yaş) çocuklar somut düşünce dönemindedir. Matematiği soyut olarak algılayamazlar. Ancak Burton'a göre matematik birbiriyle ilişkili bir özellikler bütünüdür ve çocuklarda matematiğe dair fikirler okul çağından önce başlar. Bu fikirler büyüdükçe basitten karmaşığa, somuttan soyuta geçer.

Okul Öncesi eğitimcilerin ve bizlerin görevi çocukların ileride karşılaşacakları matematikle ilgili durumlara hem bilişsel olarak hazır hale gelmelerini, hem de matematikten zevk almalarını sağlamaktır. Problem çözme, matematiğin bütün alanlarını anlayabilmenin anahtarıdır. Serbest oyunlarda sıklıkla karşı karşıya kaldıkları problem çözme durumları mantıksal düşünme yeteneklerinin temelini oluşturur.

Davranışlarının sonucunu görerek sebep-sonuç ilişkisi kurmayı öğrenirler. Oyuncakların özelliklerini ve sıralanışını gözlemleyerek örüntü fikrine alışırlar. Paylaşırken, ölçme, oranlama, kıyaslama, azlık-çokluk, eşitlik kavramı oluşur. Bu ve benzeri pek çok örnek sayılabilir.

Mini Kampüsümüzde matematik eğitimi günlük yaşamın içinden, farklı etkinlik ve oyunlarla verildiği gibi, çocukların seviyelerine uygun yapılandırılmış matematik eğitim saatleri ve kitap çalışmaları ile de pekiştirilir. Mezun olan çocuklarımız sayı sayma, toplama, çıkarma, basit çarpma ve bölme işlemlerini yaparak ilkokula hazır hale gelirler.

Mini Kampüsümüzde müzik atölyemizin çok önemli bir yeri vardır, çocukların seviyelerine uygun çeşitli müzik ve ritim aletleriyle, dikkatlerini çekecek şekilde ışıklandırma ve ses sistemiyle dizayn edilmiştir. Ayrıca okulumuzda branş öğretmeni tarafından “Bire Bir Piyano ve Orff Eğitimi” verilmektedir. Müzik, ruhun gıdası parolasıyla, öğretmenlerimiz tarafından sınıf ortamında da müziğe çok sık yer verilmektedir.

Bebeklikte Ninnilerle başlayan müzik, hepimizin hayatında çok önemli bir yere sahip olmakla birlikte çocuklarımızın dünyasında çok daha büyük ve ayrı bir yere sahiptir. Müzik, çocuklarımızın öğrenmesini ve algılamasını kolaylaştıran en etkin yollardan biridir. Müzik etkinlikleriyle çocuklar, birçok kavramı daha kolay öğrenir ve pekiştirir.

Laura Brown tarafından yazılan bir makalede bahsedilen son araştırmalarda, dil gelişimi ile bağdaştırılan beynin sol tarafına fiziksel katkıda bulunduğunun ve aslında belli şekillerde beynin devrelerini bağlayabildiğinin altı çizilir. Çocuklar etraflarında şekillenen olaylarla çok ilgilidir ve sürekli yeni bilgiler öğrenirler. Böylece bu yeni bilgileri tanıdık şarkılar ve ritimlerle ilişkilendirerek dil gelişimine büyük katkı sağlamış olur.

Çocuklar müziğe ve ritme maruz kaldıklarında, çocukların zihinsel görüş, işitme, dokunma, ses taklidi ve hareket gibi birden fazla becerisi aynı anda gelişir. Yapılan araştırmalarda güçlü bir müzik ve sanat eğitimi alan çocukların ileriki hayatlarında daha başarılı olduğu gözlenmiştir.

Müzik etkinliğinin, çocukların motor gelişimine de büyük katkısı vardır. Çocuklar müzikle bedensel hareketleri birleştirerek, müziğin karakterine ve ritmine uygun olarak belli bir düzen içerisinde hareket etme becerisini kazanır.

“Müzik ve Hareket Eğitimi” olarak tanımlanmakta olan Orff Yaklaşımı, müzik, hareket ve konuşma-söz unsurlarını bütünleştiren bir müzik eğitimi yaklaşımıdır. Orff Yaklaşımı ile yapılan çalışmanın amacı bireysel yaratıcılık yolu ile estetik anlayışın ve sosyalleşmenin geliştirilmesidir.

Çocukların çok yönlü algısına uygun olarak, öğrenme sürecinde mümkün olduğunca fazla duyuya hitap eder. Amaç birlikte üreterek uyumun sağlanması ve sosyalleşme, bireysel yaratıcılık ve estetik anlayışın geliştirilmesidir.

Not: Müzik, Orff Ritim ve Bire Bir Piyano Eğitimi için ek ücret talep edilmemektedir.

Okul Öncesi dönem (0-6 yaş), insanoğlunun öğrenmeye, araştırma ve keşfetmeye en açık olduğu yaşlardır. 0-2 yaş döneminde bebek çevresini gözlemleyerek, dinleyerek, dokunarak, tadarak tanımaya çalışırken, 2 yaş sonrası dil gelişimi ile birlikte bu deneyimleri anlamlandırmaya ve daha çok şey düşünüp, daha çok şeyi merak etmeye başlar.

Çocuklardaki bu döneme özgü belirgin merak, araştırma ve keşfetme arzusu desteklendiğinde ve doğru yönlendirildiğinde, ilerde ihtiyaç duyacakları bilimsel, akademik araştırma arzusuna dönüşür.

Fen ve Doğa Atölyemiz çocuklarımızın dikkat ve ilgilerini en çok çeken, içerisinde rengarenk balık ve kuşların, dokunabildikleri kaplumbağaların ve zaman zaman misafirimiz olan kedi, güvercin, tavşan vb. hayvan dostlarımızın bulunduğu, küçük bir hayvanat bahçesini anımsatır. Miniklerimiz burada hayvan dostlarıyla tanışarak doyasıya vakit geçirir. Böylelikle bu dönemde hayvanlarla dostane ilişki kurması sağlanarak hayvan sevgisi aşılanır.

Bunun yanısıra çocukların gözlem, deney ve tahminler yürütme gibi Fen ve Doğa çalışmalarıyla, doğayı keşfetmeleri, yeni bilgi ve beceriler edinmeleri sağlanır.Tohum çimlendirme, yoğurt mayalama, keşifler, icatlar, deneyler yapma, doğa gezileri ve yürüyüşleri, piknikler düzenleme, koleksiyonlar oluşturma, yaş seviyelerine uygun belgesel izleme vb. etkinliklerle çocuklarımızın deneyerek, gözlemleyerek ve yaparak yaşayarak öğrenmeleri amaçlanmaktadır.

Ayrıca bahçemizde bulunan Hobi bahçelerini bizzat kendileri kazıp ekerler, sulayıp yetişme evrelerini bizzat takip ederek yetişen çilekleri, sebzeleri kendileri toplarlar. Çocuklarımızın evlerine adeta hapsolduğu günümüzde, miniklerimizi sık sık temiz havada toprakla buluşturup, kum ve çakıl havuzlarımızda doyasıya vakit geçirmelerini sağlayarak, mümkün olan her etkinlikte bütün duyularını kullanmaları için ortam oluşturulmaktadır. Bu yaşta asıl amaç çocuklarımıza herşeyi öğrenmelerinden ziyade, bilme , araştırmaya karşı olumlu tutum geliştirme, hayvan ve doğa sevgisini kazandırmaktır.

“Yüksek uygarlığın merdiveni sanattır.”(M.ATATÜRK) Bu cümle sanatın özetidir aslında. Sanat her insanın hayatında çok önemli bir yere sahip olup adeta her insanda farklı bam tellerine dokunur. Çocuklarımız bu dönemde temel attıkları uygarlığa giden yol da ilk adımlarını atmış olur.

Çocuklarda var olan yoğun enerjinin yararlı bir aktiviteye dönüşmesinin en kolay yollarından biri çocukların sanat eğitimi almasıdır. Sanat eğitimi, çocuğa kil, seramik hamuru, taş, ağaç parçaları, çamur, boya, artık materyaller gibi malzemeleri kullanarak kendi gelişim basamaklarına uygun özgün çalışmalarını ortaya koyma fırsatı sağlar. Aynı zamanda yeni malzeme ile tanışarak onu keşfetmesi ve kaygılarından arınması için eğitim ortamı sağlanmış olur.

Sanat etkinlikleri çocuklarımızın yaratıcılığını ve hayal gücünü kullanarak problem çözmesine, eleştirel ve çözüm odaklı düşünmesine, kendilerini ifade ederek iletişim becerilerini geliştirmesine olanak tanır. Ayrıca çocuklarımızın herhangi bir sanat dalına yönelmesi ve onu benimsemesi çocuklarımızı kötü alışkanlıklardan uzak tutmaktadır.

Mini Kampüsümüzde sanat etkinliklerine yeterince zaman ayrılmakta ve çocuklarımız bu etkinliklerde desteklenerek özel ilgi alanları tespit edilerek aile ile iş birliği içerisinde doğru sanatsal faaliyetlere yönlendirilmektedir.

Mini Kampüsümüzde Sabah Kahvaltısı-Öğle Yemeği-İkindi Kahvaltısı olmak üzere 3 öğün yemek servisi yapılır. Yemeklerin tamamı kendi mutfağımızda günlük olarak pişirilir. Her yiyecekten numuneler alınıp 72 saat saklanarak muhafaza edilir.

Önceden hazırlanan 1 aylık yemek listesine göre yemeklerimiz hazırlanır ve her ay bu listeler velilerimizle paylaşılır. Hazır gıdayı reddeden "anane yemekleri" anlayışındaki mutfağımızdaki yemeklerde mevsimine uygun sebzeler ve güvenilir markalar tercih edilir.

Paketli (hazır çorba, margarin vs.) ürünler okulumuza sokulmaz ve kullanılmaz. Mümkün olduğunca doğal ürünler kullanılır. Süt güvenilir satıcılardan özel olarak temin edilerek yoğurt ve ayran okulumuzda mayalama yöntemiyle yapılır.

Ayrıca pekmez, reçel, turşu ve çeşitli konserveler mevsiminde organik ürünlere ulaşılarak alınır ve okulumuzda hazırlanır. İçecek olarak organik ıhlamur, süt, taze sıkılmış veya mevsiminde toplanan meyvelerden meyve suyu (hazır meyve suyu kullanılmamaktadır), limonata ve bitki çayları kullanılır.

İçme suyu damacana suyundan kullanılır, çeşme suyu kullanılmaz. Yemeklerde porselen tabaklar ve cam kullanılır. Gelişimin en hızlı olduğu 0-6 yaş dönem çocuklar için doğru ve doğal beslenme çok önemlidir. Kendi çocuğumuzun da öğrenci olduğu okulumuzda çocuklarımızın sağlığı bizim için en önemli kriterdir.

Yemeklerimiz mutfağımızda hijyen sertifikalı aşçımızla birlikte 2-6 yaş çocukların beslenme ihtiyacına uygun ve damak zevklerine hitap edecek şekilde hazırlanır. Her gün için dengeli ve yeterli miktarda protein, kalsiyum, karbonhidrat ve vitamin alımına özen gösterilir.

Menü hazırlanırken çocukların tercihleri ön planda tutulur. Ancak farklı tatlara alışmaları ve dengeli beslenmeleri için mevsiminde her sebzeye yer vermeye özen gösterilir. Kereviz, prasa, ıspanak, brokoli, karnabahar vb. gibi pek tercih edilmeyen sebzeler öncesinde öğretmenlerimiz tarafından etkinlik ve oyunlarla sevmeleri, tatmaları sağlanarak karşılarına çıkar ve sonrasında menüde yerlerini alırlar.

Çocuklarımızın evlerinde hiç tanışmadığı ve dolayısıyla sevmediği yemekler de menümüzde yer alabilir. Bu nedenle seçici çocuklarımızın doyduklarından emin olmak için bu sebzelerin yanında hergün mutlaka sade bir karbonhidrat ve yoğurt gibi yiyecekler bulunmasına özen gösterilir.

Çocuklarımız Mutfak Atölyesinde çok sevdikleri etkinliklerde zaman zaman kendileri yapıp yerler. Ayrıca farklı yöre, ülke yemeklerinden de yapılarak farklı tatları, lezzetleri öğrenmeleri sağlanır. Beslenme saatlerinde sınıf saatlerine göre sabah kahvaltısı 09:00-10:30, öğle yemeği 12:00-13:30, ikindi kahvaltısı 15:00-15:45 arası çocuklarımız yemekhaneye geçer ve hep beraber yemeğin keyfini çıkarırlar. Yaş gruplarına uygun olarak çocuklarımız sofrada çatal-kaşık dağıtmak, peçete getirmek gibi minik sorumluluklar alırlar.

Her çocuk yemeğini kendi yemesi için teşvik edilir. Ancak zorlanan çocuklarımızı öğretmenlerimiz destekler. Alerji yada intoleransı olan çocuklarımızın evlerinden getirdikleri yemekleri saklanır, ısıtılır ve servis edilir. Bulaşıklarımız ise 85 derecede makinada yıkanarak hijyen koşullarına uygun muhafaza edilir.

Oyun, çocukların eylem düzeyinde katılım gösterdikleri, düşünce ve duygularını ifade ettikleri, meraklarını gidererek araştırma ve gözlem yapma olanağı buldukları, yeni keşiflerde bulundukları, nesnelerle ve kişilerle etkileşim içinde oldukları haz verici bir etkinliktir. Oyun çocukların uzmanlık alanıdır.

Çocuklar öğrenme deneyimini oyunlar aracılığı ile geliştirirler ve zenginleştirirler. Okulumuz, çocukların dünyasının "oyun"dan ibaret olduğu bilinciyle, "Oyna, Eğlen, Öğren" prensibini benimsiyor. Mini Kampüsümüzde öğrenilen herşey oyunla yapılır. Yaş gruplarına uygun oyunun içeriği ve uygulama yöntemi değiştirilir. Çocukların asıl işi, vazgeçilmezi oyun olduğu için en etkili, öğrenme fırsatı olarak kullanılır.

Okulumuzda etkinliklerimiz oyunlaştırılarak verilirken, serbest oyun zamanlarında doyasıya vakit geçirebilecekleri oyun alanı ve oyuncaklar bulundurulur. Ayrıca temiz havada özgürce koşup oynayabilecekleri geniş bahçe alanı ve oyun parkımızı da sık sık kullanırız.

Okul Öncesinde drama, çocuğun yaparak yaşayarak öğrenmesini amaçlayan, tüm gelişim alanlarını destekleyen, amaçları olan, olayları sözel yada sözel olmayan iletişim yöntemleriyle ifade etmeye dayalı, içinde canlandırmaların olduğu bir etkinliktir. Okulumuzda çocukların öğrenme deneyimlerini destekleyecek uyarıcılar yönünden zenginleştirilmiş çevrelerde oyun ve drama yöntemleri kullanılmaktadır.

“Değerlerimize sahip çıkan nesiller yetiştiriyoruz”

Okul öncesi dönem çocuklarda değerlere ilişkin bilgilerin temellerinin atıldığı ilk dönemdir. Değerler temelde değişmez özellikler içerir fakat yaşanılan çevre, kültürel özellikler, eğitim ve deneyimler gibi pek çok faktöre göre bireysel farklılıklar gösterebilir. Değerlere ilişkin ilk bilgiler erken dönemlerde kazanılmaya başlar ve bu süreç kişiliğin oluştuğu son dönemlere kadar devam eder.

Çocukların doğruları öğrenmesi gerekir ve hangi davranışların başka insanlar tarafından kabul edilebilir olduğunu öğrenmede yardıma ihtiyaçları vardır. Eğitimin hedeflerinden biri de; değer oluşturmak, değerlerini davranışa dönüştürebilen bireyler yetiştirmektir. Bu nedenle eğitim sistemimizde “Değerler Eğitimi” yer almaktadır.

Seviyelerine uygun şekilde 2-6 yaş arası öğrencilerimize yönelik bu programda; Sevgi, Saygı, İşbirliği, Barış, Sorumluluk, Sabır, Yardımlaşma, Paylaşma, Adalet, Merhamet, Dürüstlük, Hoşgörü, Dostluk-Arkadaşlık gibi temel değerler ele alınmaktadır. Ayrıca Karakter eğitimi çalışmaları, Davranış kazandırma çalışmaları, Adab-ı Muaşeret (Görgü Kuralları) çalışması yapılmaktadır.

Değerler Eğitimi ve Din Eğitimi, içinde (video, drama, boyama, hikaye, etkinlik, oyun, şarkı, öykü, sohbet, resimleme vs.) çalışmaları gibi eğlenceli etkinliklerle verilmektedir. Milletimizin inancından gelen ve aynı zamanda evrensel olan değerleri, etkinlikler ve yaşantılar yoluyla çocuklarımızda kalıcı davranışlar haline getirmeye çalışıyoruz.

Amacımız çocukların akademik gelişimleri sırasında “temel değerleri” de tanımaları, soyut olan bu kavramları anlamlı deneyimler ile somutlaştırıp farkındalık kazanmalarıdır. Kendisi ile barışık, insanlığa yararlı, vicdan sahibi, kişilikli ve kimlikli nesiller yetiştirmektir.

Dini Eğitim;

Mini Kampüsümüzde Değerler Eğitimi hem Branş öğretmenimiz tarafından hem de sınıf öğretmenlerimiz tarafından tüm çocuklarımıza verilmektedir. Dini Eğitim ise Branş öğretmenimiz tarafından isteğe bağlı olarak bire bir eğitim şeklinde verilmektedir.

Okul öncesi çağda(somut dönem) çocuklar, kendine göre sorular sorarak merakını gidermeye çalışır. Bu çağda Cennet, Cehennem, günah, sevap vs. soyut kavramlar çocukların hayal dünyasında çok farklı sorular sormalarına, onlara farklı anlamlar yüklemelerine neden olacaktır.

Çocuğun dini nitelikli ilgi ve merakının rastgele, gelişigüzel bir şekilde cevaplandırılması veya cevapsız bırakılması, büyüdüklerinde bu çocukların bazı ruhi boşluklar duymalarına, sebep olacaktır. Dolayısıyla, küçük yaşlarda doldurulamayan bu boşluklar, ileride olumsuz bir takım sorunları beraberinde getirecektir. Bu nedenle okulumuzda soyut kavramlara girilmeden, temel düzeyde ve yaş seviyesine uygun;


* Dualar
* Sureler
* Allah sevgisi
* Peygamberimizin hayatı
* İslamın şartları
* İmanın şartları
* Namaz
* Abdest
* Cüz ve Kur’an eğitimi verilmektedir.

Not: Değerler Eğitimi için ek ücret talep edilmemektedir.